Amerikan İç Savaşı’nın dış yerleşim yerilerinde eskien bir sinema kitap yazısıile karşı karşıyayız. bir erkek çocuğun gözünden savaşın acımasız sahnelerini izliyoruz. Bu çocukluk, bir adamı bulup getirmek üzere kuzeye gönderiliyor. Ancak burada önemli olan, bu görmekâni verenin bir ödül avcısı çetesinin lideri olması. sinema kitap yazısıi, iç savaşın kıyısında, hayatta kalma mücadelesi ile ödül avcılığı arasında bocalayan bu çocuğun hikayesini büyüleyici bir şekilde sergilemekıyor. Kendisine verilen bu görmekân, çocuğun olağandışı hayatını tamı tamınaamen değişiklikren bir dönüm noktası oluyor. Hedeflenen bu ‘aranan adam’ın kim olduğunu anladığımızda, sinema kitap yazısıiin hikayesi daha da karmakarışıklaşıyor. Ancak bu karmakarışıklık, film seyretyiciyi daha fazla içine çekiyor. Bu ‘aranan adam’ ve çocukluk arasında şekillenen ilişki, sinema kitap yazısıiin temelini oluşturuyor. Acımasızca sürdürülen bir iç savaşın gölgesinde, bu çocuğun büyüme hikayesi, dönemin Amerika’sının kamusalsal ve politik yapısını da eleştirel bir gözle irdeliyor. Ödül avcısı çetenin de içinde yer aldığı zifiri ve amansız dünyanın çarpıcı tasviri, sinema kitap yazısıii film seyretrken adeta soluğumuzu kesiyor. Amerikan İç Savaşı’nın bu belirsiz ve gergin atmosferinde, bir çocuğun hayatta kalma mücadelesi ve karmakarışık kişiliklerle doluca bir dünyada kendine yer bulma çabası, karakterlerin iç dünyalarını ve çaresizliklerini gözler önüne seriyor. Bu sinema kitap yazısıi, dönemin acımasızlıklarını ve halklık durumlarını büyüleyici bir şekilde ortaya koyuyor. Kendinizi bu çocuğun yerine koyup, onun gözünden savaşın ve zorlukların dünyasını görme fırsatı buluyorsergilemekuz.