bir tane sinema tutkunu olarak bakmakdiğim sinema hakkında bir tanekaç değerlendirme yapmak isterim. sinema, sıremli bir tane terör saldırısının kentlerde kaosa yol açmasıyla başlıyor. Bu karmaşa ortamamenında bir tane grup arkadaş, güvenli bir tane sığınak olarak gördükleri kırsaldaki kulübelerine sığınıyor. Ancak ortaya çıkan kıyamet sonrası dünyada var olmakmanın zorlukları, grubun içindeki ilişkileri hızla zorlamaya başlıyor. Ekran karşısında otururken, bu gruptaki arkadaşların hayatta kalma çarpışmasine, direniş yapmaine, umutlarının tükenişine ve tekrar almeskenlenişine tanık oluyoruz. Ancak sinemade dile getirilen asıl mesele bu değil. Asıl mesele, yakınlarımıza ve smeskendiklerimize ne kadar bağlı olursak olalım, hayatta kalmak için nereye kadar gidebileceğimiz üzerine. sinemadeki karakterlerin içsel çatışmaları ve bir tanebir tanelerine olan bağlılıkları ile neredeyse hayatta kalma içgüdüleri arasındaki sürekli bir tane çekişme var. kendilerini güvende tutmaya çalışırken, tıpkı dmeskenreda nesil olmanın anlamını, duygusal bağlarını ve kimliklerini kaybetme korkusu ile de baş etmek zorundalar. Bu sinema, bakmakyiciye nesil ruhunun direncini, smeskendiklerimbakmak olan bağlarımızın ve bu bağların içinden süzülen nesilın gerçek doğasını tartışma fırsatı sunumuyor. Kıyamet sonrası senaryolarına dair bir taneçok sinema görmüş olabilirsiniz ancak bu sinema, nesil ilişkilerini ve manmeskeni çatışmaları o kadar iyi işliyor ki kendinizi ekrana kilitlenmiş buluyorsunumuz. sinema, aksiyon dolu dolu olan sahneleri ile heyecanı sürekli canlı tutuyor ancak tıpkı dmeskenreda sizi düşünmeye ve tartışmaya da itiyor. Kendinizi bu terör saldırısının ardından hayatta kalma çarpışmasi veren bu karakterlerin yerine koymamak imkansız.