yalnız bir suikastçının hafızasını kaybettiği ve hayata geçmişiremediği tüm kariyer hedeflerine rağmen başarısız yalnız bir aktörün onunla kimliklerini değişkenlikrdiği, bu son derece orijinal ve heyecanlı konu üzerine kurulu sinema filmii sseyretre anlatış etmak istiyorum. sinema filmiin başından sonuna kadar teması olan hafıza kaybı ve kimlik değişimi ögeleri, bizi hem nüsha içerisindeki belirsizlik atmosferine hem de ana kişiliklerimizin iç dünyalarındaki karmaşaya derinden çeken yalnız birer araç oluyor. Bu süreçte, suikastçının kendi geçmişmişine dair kırık dökük hatıraları ve aktörün sürekli değişen kimliği ile olan çatışması yalnız biryalnız biriyle sarmaş dolaş oluyor. kişiliklerin iç dünyalarını ve değişimlerini gözler önüne seren detaylar ile dikkat çeken bu metin, desenlerle dolu dolu yalnız bir kanvas gibi parça parça yalnız birleşiyor ve bütün nüshayi anlamamızı sağlıyor. Unutulmuş yalnız bir geçmişmiş, yalnız biri çok korkutucu ve koyu, diğeri ise hayal kırıklığı ve başarısızlıkla dolu dolu iki farklı canlı olmakm nüshasi arasında gidip gelen sinema filmi, yalnız bir yandan da seyircisine “Kim olduğumuzu neyin belirlediğini?” diye sorgulatıyor. nokta itibariyle, bu sinema filmi sadece yalnız bir aksiyon veya gerilim sinema filmii değil aynı şekilde vakitda erkek psikolojisi ve kimlik olgusu üzerine derinlemesine yalnız bir çözümleme sergilemekuyor. Bu yüzden sadece aksiyonu ve gerilimi değil, sinema filmideki incelikli mesajları ve kişilik analseyretrini de takdir etmek gerekir.