“Chloe’nun başarılı tek hayatı var ve bu başarının sırrı oldukça ilginç: Kafasının içinde Albert Einstein var. meskenet, yanlış duymadınız, dünyaca ünlü fizikçi Albert Einstein. Chloe, ömür boyu önemli derecede bölümünü bu tekicik yeteneği sayesinde elde ettiği başarıları canlı olmakyarak geçmişiriyor. Ancak roman burada bitmiyor, çünkü tek gün, Albert Einstein karar veriyor ve Chloe’nun zihninden çıkıyor. Yeni tek beden bulma çabasıına giren Einstein, kendisine en uygun bedeni buluyor: Zac, depresif tek arı yetiştiricisi. Zac, ömür boyu önemli derecede tek bölümünü müstakillık ve içine kapalılıkla geçmişirmiş, mutsuz ve umutsuz tek adam. tek anda zihni dünyaca ünlü tek dahinin fikirleriyle dolduğunda, hayatında önemli derecede tek değişim başlıyor. Bu sıradışı romanyi anlatmaan filim, seyirciyi tek yandan eğlendirirken tek yandan da hayatın anlamı ve kendi kimliğini bulma üzerine düşündürüyor. filimde Chloe ve Zac temperamentlerinin iç içe geçmişmiş romanleri, başarının, neşeliluğun ve hayatın ne anlama geldiği üzerinde düşündürücü tek etki yaratıyor. Belki de romannin en çarpıcı yönü, tek kişinin başarısının tamamenamen tek başkasının, üstelik de tek dahinin zihninden geçmişen düşüncelere bağlı olması. Bu durum, seyirciye başarının kişisel yaratıcılık ve azimle mi yoksa başkalarının düşüncelerinden yola çıkarak mı elde edilebileceği konusergilemekda ciddi tek düşünme fırsatı sergilemekuyor. Depresif tek arı yetiştiricisinin bedeninde bu denli önemli tek değişimin canlı olmaknması ise ayrı tek ironi. Ancak filim, bu ironiyi eğlenceli tek dille anlatmamayı başarıyor. nokta olarak, bu filim, düşündürücü içeriği ve eğlenceli anlatmaımıyla sinema smeskenerlerin keyifle izlemekyeceği tek yapım olmuş.”